HİNTLİ AKTÖRLER LİSTEM

Hint filmleri izleyince aklıma geldi kaç zamandır liste yapmıyorum diye ee madem bu kadar daldım bu semalara bari bir liste yapayım.

ilk sırada tabi ki 3 aptalın yakışıklısı fanaa nın unutulmazı aaamır kahn var efem

aamır

ikinci sırada barfi nin gönüllerde yer tutanı , oyunculuğun kitap yazanı , cilvesi işvesi ile ranbir kapoor

Ranbir_Kapoor_1

üçüncü sırada yeni keşfim , sempati kelimesinin vücud bulmuş hali ,aşık kelimesinin karşılığı aditya roy kapur

aditya roy kapoor

dördüncü sırada o bir şekerr o bir yakışıklı o bir shahid kapoor

shahid kapoor

ve beş demeyeceğim çünkü bu adamı listeye almak olmaz ama sıralama sokmak da haksızlık olur jüri özel ödlü onunefem rüştünü ispatlamış bir oyuncu tabiki shahrukh khan efem

shahrukh kahn

benden bu kadar yeni listelerde görüşmek üzere  esen kalın efem 🙂

AŞK ‘A DAVET -BOLLYWOOD AŞKINA

aşka davetSizi hint semalarında gezdirmeye geldim efem . tesadüfen izlediğim bir hint filminden sonra film arayışına girmiştim . tam o sırada bu afişi görünce dayanamayıp bir bakınayım diye açtım ve çok sevdim efem .

aditya roy kapur  ilgimde başlamış oldu 🙂

filmin konusuna gelirsek hindistanda çok büyük bir problem çeyiz parası olayını kendine çıkış noktası olarak almış. her yıl bir sürü kız çocuğu bu sebeple öldürülüyormuş daha doğmadan kız oldukları anlaşıldığı için kürtaja başvuruluyormuş. rakamlar ciddi efem. ve de derin bir konu ama ben romantik komediye dönüş yapayım .

kızımız iyi bir okul bitirmiş ,çok zeki ve ingilizcesi de iyi ama ne yapsın ki çeyiz parası yüzünden kimse tarafında kabul görmüyor. fakirlik zaten problem değilmiş gibi bir de üstüne onu kabul edecek olan adamları ingilizcesi iyi değil şöyle akıllı değil böyle okul bitirmemiş diye red ediyor. günün birinde sevdiği çocuktan da para yüzünden kazık yiyince kararını veriyor kendini zengin gösterip parası olan birini tongaya getirip o parayla amerikaya kaçacak ve çok ünlü bir tasarımcı olacak. babasını da ikna edip evlilik sitelerinden kurban ararlar. işte bu noktada karşımıza kebapçılar kralı tarık haydar çıkıyor. tarık en tatlı en sempatik insan sanırım . ingilizcesi bozuk , iyi bir okuldan mezun değil , sadece yerli film izliyor .kızın istediğinin tam aksi biri ama ne oluyor öyle şeker ki kalbimiz çaçlıyor.

sonrası da baya eğlence ,sıcak bir film ve aditya roy kapur un o sempatik halleri. ben tarık a bayıldım. filmin devamına gelirsek izleyin efem .çok şey anlattım sanmayın sadece girizgah yaptım o kadar

t

HEROPANTİ- HİNT FİLMİ

ccBir çok şeyden kopmuştum. Sosyal medyadan onlardan biriydi. blogum ,twitter ,tumblr vs . ayrıca ne film izliyor nede kitap okuyordum kaç zamandır. ne yapıyordun diye sormayın valla bilmiyorum. bunca zaman ne yaptım acaba ben. yeni sene gelmeden o özlediğim eski winpohu olup güzel filmler izleyen, dizi tavsiye eden ve devamlı okuyan o hayattan keyif olan kız olmak için kolları sıvadım efem.

dün gecede planı yoluna koymak için giriştim işe ama yorgunluktan şöyle sabun köpüğü eğlenceli bir şeyler izleyeyim kafam öteki türlüsünü almaz dedim. ee eğlence deyince de tabi ki hint film ,şöyle şarkılı danslı bir şeyler diye başladım bakınmaya. önce baya ödüllü bir filmde karar kıldım fakat konusu ağır diye bu filmi açtım. afişi ilk gördüğümde nerdeyse izlemeyecektim.

çok saçma bir afiş olmasına rağmen film pek bir eğlenceli çıktı. ben baya keyif aldım. hem eğlendim hem de düşündüm desem yeridir. çıtır çerez bir filmdi fakat mesajını da çaktı biter ayak. hem komikti de.

efem konusuna gelirsek . hindistanın kanun geçmez bölgelerinden birinde mafya kılıklı bir ailenin kızı düğün gecesi kaçar. ee ailede ne yapsın kızlarının kaçıranın peşine düşerler. onu bulmak içinde bütün arkadaşlarını toplayıp döverler. işkence ile yerlerini öğrenmektir gayeleri. bundan sonrası ise macera efem.

başroldeki çocuk iyi iş çıkardı ama babanın öyle bir tiradı vardı ki resmen rol çaldı adam . başta kızdığınız kişilere sonra hak vermek nasıl oluyor işte bu film. neyse delikanlıda filmin sonunda verdiği tiradla o rolü geri almasını bildi. ” bu evde ne oluyor ” kısımlı tirad ile babanın verdiği tirad kapışır matmazel.

hindistan gerçeklerine ve sosyal sorunlara da selam çakmasını bilen , onu da yerli yerinde izleyiciye hatırlatan. dozu tam ayarında bir film olmuş. yeri geldi burun kıvırdım da ama olsun o kadarcık kusur kadı kızında da diyor ve hint sineması arşivime bu filmi de hatırlanması gereken sıcacık filmler kategorisinde ekliyorum.

tavsiyemdir mutlaka bulunup izlensin yada izlenmesin ama denk gelirde beni hatırlamazsanız winpohu’nun iki eli yakanızda kalır bilesiniz.

benden bu kadar salıcakla kalın efem. sıkı giyinin kış geldi bile 🙂

not: kışında güzel bir film ,kitap ,kahve yada çay iyi gitmez mi ?

KAL HO NAA HO- Yarın hiç gelmeyebilir

evet biliyoruz yarın hiç gelmeyebilir ama çoğu zamanda unutmuyor muyuz bu gerçeği. unutmasak zaten yaşayamazdık. inşa öyle bir varlık ki hayatı ölüm gerçeğini unutarak buluyor. her ana öleceğinin bilen insan korkusundan yaşamazdı. peki filmin bununla ne alakası var.

aslında yok gibi . film aşk ve arkadaşlık üzerine kurulu. oldukça uzun tam üç saat yani böle böle izleyebilirsiniz yada benim gibi kendinizi kaybedip sonuna kadar izleyip sonunda sövede bilirsiniz.

yoo filmi beğenmediğim için sövmedim aksine film güzeldi. dram izlemekten kaçınan ben için bile çok güzeldi. insanın gözlerini dolduracak ve normal insanları ağlatacak sahneler var. ee konu aşk ve ölüm olunca ağlatır tabi .

aman, ruhit ve naina üç kişi , aman hindistandan kalkıp new york a gelir ve naina ile tanışır. daha sonrada onun en yakın arkadaşı ruhit ile. naina , aman a aşık olur ki nasıl olmasın aman harika bir insan nasıl ama nasıl üzüldüm onun haline. ruhit ise naina ya aşıktır. peki aman o da naina ya aşıktır. ama işler ikisinin birbirini sevmesi kadar kolay değildir.

dedim ya bu ne tam bir aşk filmi nede tam bir arkadaşlık filmi. fedakarlık filmi ama bunu neden sadece biri yapıyor diye de dellendim durdum.

film baya ödüllü . bende beğendim sadece naina ya çok kızdım. neden bir insan hep daha çok seviyor ki eşit olmayan aşklarda çok sevenin kaybetmesi doğal bir sonuç sanırım. filmin finaline uyuz olsam da naina ya kızsam da aman için bile izlenir.
dram dolu bir aşk filmi isteyenlere duyrulur.

esen kalın efem 🙂

bu arada varsa bana komedi önerisinde bulunun bu acıklı filmler depresifleştirdi beni .

şimdilik hoşçakalın 🙂

Teri Meri Kahaani / Hindistan / 2012

rrrr

film de izledim.  ne zamandır hint filmi izlemiyordum . evren bir olmuş bana 399 bölümlük hint dizisi izletmeye çalışırken ben kendime hakim oldum ve sadece bir film ile işi kotardım.

 

kardeşlerimle oturup izledik bu filmi. adamı zaten daha  önce izlemiştim. kız da barfi de hanım kızmış . malum barfi göz bebeğim oldu.

hikaye ise üç farklı zamandaki üç aşkı anlatıyor. aynı kişiler ama zamanlar farklı ve geçişler var. romantik komedi sevenler kaçırmasın.  hikayeler 2012 , 1960 ve 1910 yıllarında geçiyor. bizim en sevdiğimiz 1910 oldu . en fedakarlık barındıran hikaye o olduğu için belki de filmi sırf o hikaye için bile izlemeye değer.

çok hoş sevimli bir filmdi sıkılmadık. kafa dağtmak için birebir .üstelik öyle ağır dramlar da yok . sevdik izledik tavsiye olunur .

Rang De Basanti – Onu Sarıya Boya

ty

hint sinemasından devam ediyorum . Barfi yi izledikten sonra sinema tutkumda geri dönüp beni rahatsız edince hafta sonuna bir hint fimi daha sığdırdım. aamır khan hayranı olarak tabi ki seçimim rang de basanti oldu . film aslında bu günlerin gündemine de çok uyuyor. dünyanın her yerinde yolsuzluk var bunlardan biri de hindistan . bakan ve yolsuzluk kelimeleri her ülke vatandaşına aynı şeyi ifade ediyor 🙂

sue ,ingiltereden kalkıp hindistana bir belgesel yapmaya gider. amacı büyük dedesinin günlüğünde yer alan bir grup gencin öyküsünü anlatmaktır. bu beş genç zamanında ingilizlere baş kaldırmış özgürlük uğruna savaşmış ve bu uğurda ölmüşlerdir. sue da belgeselinde oynayacak gençler aramaya başlar onları bulur da başlangıçta umursamaz içki dans ve alemden başka bir şey düşünmeyen bu gençler zamanla kendilerini kaptırıp umursamaya başlarlar. farklı da olsa arkadaşlıkları gelişir. ve günün birinde bize dokunmayan yılan bin yaşasın dilen gençlerden birine yılan dokunuverir.  işte o zaman yılana karşı başkaldırı başlar.

film vermek istediği mesajları ile övgüye değer ama çok başarılı değil . her şeyi öyle güzel de ifade edemiyor. yanlışlara düşebiliyor. başlarda sıkıcı olsa da finali uğruna izlenmeye değen ayrıca vermek istediklerini düşünmek adına mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biri .

yine de bana bir barfi nin verdiği duygu yoğunluğunu yaşatamadı o kadar ağlatmadı da  🙂

severek izlenecek bir film daha diyor ve kısa kesiyorum .

esen kalın efem 🙂

not : sarı hindu dilinde fedakarlık demekmiş .

 

 

Hint Sineması: Barfi -Aşkın Dili YOK

Barfi! (2012)_snapshot_01.35.07_[2013.01.20_21.18.24]Ne zamandır şöyle hayran olunası bir film izlemedim . Bu film beni yaz beni yaz dedi durdu . Bir de kardeşim bile beni blogtan takip ediyormuş yazayım bari de azcık güzelliklerden haberi olsun 🙂

barfi çok ama çok güzel bir film , duygusal ama dram değil, komik ,eğlenceli , acitasyon yapmıyor ama gözleriniz doluyor , gülerken ağlayıp ağlarken gülebilirsiniz .

sağır dilsiz barfi ve güzeller güzeli shutrinin aşkı ile başlıyor hikaye ,ama böyle gitmiyor , klasik gitmiyor aşkı öyle güzel anlatmış ki ben filmi yere göğe sığdıramıyorum . anlatıp tadını da kaçırmayacağım. izleyin izleyin izleyin diyorum şarkılarını da çok sevdim . müzikler çok yerinde kullanılmış ve müziğin gücünü kullanıp dans etmedikleri ilk hint filmi bu sanırım 🙂

şarkıları bırakıyorum izleyin deyip kaçıyorum :

https://www.youtube.com/watch?v=NWJpEmmy-3o&list=PLA829EDA6F10BC015

esen kalın efem

winpohu dan şimdilik bu kadar .

Kuch Kuch Hota Hai – Birşeyler oluyor

1998 Yapımı bir hint filmi ile karşınızdayım. ara sıra fırsat buluyorum hint filmlerine çünkü haddinden fazla uzunlar . bu filmde aynı diğerleri gibi oldukça uzun içinde çokça şarkı barındıran bir film. ve şu meşhur oyuncuları var adamın ismini yine unuttum fakat çok sık karşıma çıkıyor.

konusuna gelirsek iki yakın arkadaş var. üniversitede onlar gibi kanka yok . kızımız kankasına aşık olmuş ama bir gün okula gelen güzeller güzeli ve de iyilik timsali bir kıza rastlayan küçük bey , olay yerinde  yıldırım aşkına tutulur . bizim erkek görünümlü kızımız da aşkını kalbine gömer , sevdiği adamı bu peri masalından fırlamış güzel kıza bırakarak okuldan ayrılır. esas adam evlenir ve karısı doğumda ölür. geriye kızına bıraktığı mektuplar kalır. sekiz yaşına gelen kızda annesinin isteği üzerine babasının kankasını aramaya çıkar. onu bulmak içinde yardım alır. onları bir araya getirme planları yapar fakat o erkek görünümlü kız hem değişmiş hem de nişanlanmıştır.

olayı çok mu anlattım hiç mi anlatamadım bilmiyorum ama yıllar sonra bir araya gelmeye çalıştırılan iki insan var. ben pek anlamadım adamın ölen karısına duyduğu aşk gerçek onu seviyor ki kadında sevilmeyecek gibi değil peki nerden çıktı bu eski meseleler diye soruyor insan çünkü duygusal olarak hiç de tatmin etmeyen , ikna olamamış bir izleyici kitlesi bırakacağını haykıran bir film var. maksatlarını anlamadım. senaryo öyle ahım şahım değildi. müzikler beni yüreğimden yakalamadı. bir aaamır khan da yoktu hani . o yüzden kendisini normal bir film olarak anıyor , çok vaktiniz yoksa da hiç buluşmayın diyorum .

çok konuştum hadi esen kalın efem 🙂

Yağmurdan Önce Yağmurdan Sonra

Kabhi Khushi Kabhie Gham  bir diğer adı ile sevinçte ve kederde olan hint filmi diğer hint filmleri gibi oldukça uzun bu yüzden ben filmi parça parça izlemiştim. Tek seferde izlemek çok zor olsa gerek .

Bir aile filmi bu film. Zaten başlarken bu film anne baba sevgisi üzerinedir diyor. Konuya geçmeden önce bu hintlilerin yeşilçamla baya bir yakınlığı var sanırım. Filmin dram olması gereken yerlerde ben baya güldüm daha doğrusu baştan sona güldüm. O danslar şarkılar tamam da baş roldeki adamın transparan giymesi , yağmur yağması falan. Sonra o çocuğun ingiltereye gidişinde verilen sahneler beni yerlere yatırdı. Komik ötesi bir durumdu 🙂

Konu ise zengin bir aile bir çocuğu evlatlık almıştır. Dokuz yıl sonrada bir çocukları daha olur. Çok mutlu mesut yaşarlar. Ama bir gün bu evlat edinilen çocuk sosyal statüsü farklı kısacası fakir mi fakir hatta hint fakiri bir kıza aşık olur. Tabi zengin baba karşı çıkar. Hemen itiraz eder. Çocukta evi terk edip bu kızla evlenir. Aradan on yıl kadar geçer. Küçük kardeş abisini bulup ailesinin barıştırmak için yollara düşer. Abisinin baldızına da vurulur bu arada .

Konuyu özetledik. Bu filmi kimler izlesin. Hint filmi sevenler, uzun filmlere tahammül edenler, fazla beklenti içine girmeyip eğlenceli zaman geçirmek isteyenler ha bir de baş roldeki adamın acısını belli etmek için kafasını köpek gibi salladığı yerleri küçük emraha benzetip gülebilecek kıvamda olanlar 🙂

Bu kadar yazdım ama bu filmin çok tuttuğunu en çok izlenen yapımlar arsında olduğunu söylemedim onu da belirtip kaçtım . Hadi iyi seyirler  efem 🙂

3 İDİOTS – Gerçek Aptallar Kim Acaba ?

Zamanında mevsumenin buradaki yazısında görmüştüm filmi.  “AAMİR KHAN”  var diye izlerim demiştim. malum FANAA ‘yı izledikten sonra sevdiğim bir oyuncu oldu. Fakat filmi izlememin sebebi internette dolanan küçük partlar oldu.  Bakınız  burada  .O kadar merak ettim ki 2 saat 40 dk uzunluğunda bir film izlemeye üşenmedim. Uzun bir film olmasına rağmen hiç sıkılmadım. Çok eğlenceliydi. Aslında bir sistem eleştirisi getireceğini bildiğimden eğlence kısmını es geçerler demiştim ki bu filmin dram komedi iç içe geçmiş olan yapısıyla baş başa kaldım 🙂

3 İdiots eğitim sistemine getirilen eleştirileri ile , verdiği mesajlarla,  müzikleri ile sevdiğim bir film oldu. Müzik demişken önce ŞUNU mutlaka dinleyin . Çok sevdim şarkıyı da söyleyeni de sözlerini de .

Give me some sunshine
Give me some rain
Give me another chance
I wanna grow up once again

Nerede kalmıştık. Hindistanın çok ünlü bir üniversitesine girmeyi başarmış şanslı bir azınlık mühendislik öğrencisinin hayatları ile başlıyor.  Sonra üç tanesinin gelişen dostluğuna odaklanıyor . Bir tanesi var ki baş rol oluyor.  İnsanı kendine çekiyor.  O çok farklı . Kişiliği gerçek hayatta çok sorun çıkaracak olsa da hayran bırakıyor.

Evet bu bir film ve böyle şeyler hep filmlerde olur ama gerçekte olamasa da izlediğiniz süre boyunca biraz umut aşılaması bile güzel . Mükemmeli takip et başarı seni takip eder. Umarım gerçektir ve umarım all izz well demek gerçekten işe yarar 🙂

Çok güzel replikler vardı onları es geçmek istemiyorum.

-…sende onu sevmiyordun.
-Neden sevmiyormuşum ?
-Onu gördüğünde rüzgar şarkı söylüyor mu? Şalın ağır çekimde uçuşuyor mu? Ay gözlerinde büyüyor mu?
-Bu dediklerin filmlerde olur gerçekte değil !
-Gerçek hayatta da olur; bir insanı sevdiğinde, bir dümbeleği değil 

”Bu ülkede pizza bile yarım saatte geliyor, ama ambulans…”

Bu notlama olayı kast sistemi gibi. ”A” alanlar efendiler, ”C” alanlar köleler…

Ve benim en sevdiğim ise;  Yarından bu kadar çok korkarsan bu günü yaşayamazsın.

Racho gerçekten çok bilge. 🙂  çok fazla söz vardı bir kaçı ile yetinelim.  all izzz well felsefesiyle sizi baş başa bırakıyorum. Umarım gerçek hayatta böyle olur. Filmin sonunda verilen deniz olan bir sahne var ya o manzaraya bittim. Bu adam nerede yaşayacağını , nasıl yaşayacağını iyi biliyor . Özendim ya .  Dostluklarına da özendim.  İstediklerine kavuşmalarına da özendim . Ayrıca geçmiş ve şimdi şeklinde ilerleyen film kurgusunu da sevdim. Demem o ki hem eleştirip hem mutlu eden bir film izlemek isterseniz buyurun buradan yakın 🙂

Not: İnsanları yarış atı gibi yetiştiren ,robotlaştıran sistem sana gıcığım. Ve bu filmde yada Protect The Boss da kızın yaptığı gibi iş görüşmelerinde konuşursan hiç şansın yok bence 🙂 Maalesef gerçek hayat böyle 😦