THW SWİNDLERS- KKUN

2017 yapımı bir güney kore filmi ile döndüm efem 🙂 hyun bin i görünce ee konusu da fena olmayınca bir bakayım diye başladım ama film baya akıcı ilerledi.

Dolandırıcıları dolandıran bir dolandırıcının intikam hikayesi desem çok mu karışık olur 🙂 hyun bin karşımıza bir dolandırıcı olarak çıkıyor ama yalnızca kendi gibi dolandırıcı olanlardan çalıyor. Babası da onun gibi bu işleri yapıyormuş ama bırakmış ta ki son bir iş için adamı zorlayıp öldüren kötü adamların hikayeye dahil olmasına kadar.

Bizim meşhur çiftlik bank gibi bir oluşum yapan kötü adamımız herkesi dolandırıp kaçıyor ee kaçarken bazı büyük adamlara rüşvet yediriyor ve bizim esas olanın babasını öldürüyor. esas oğlan ne yapsın başlıyor intikam planlarına .

film işte bundan sonra intikam etrafında ve bir grup dolandırıcı çevresinde dönüyor. filmde sevdiklerim yem atmaları, o kafesleme hikayeleri ,ince düşünülmüş tuzaklar ve tabi ki dümen içinde dümen olması . bir kere mesaj netti asla kimseye güvenme çünkü herkes aslında iş birliği yaptığı diğerine kazık atıyor. ha bir de şu söz ki ” şüphe iyidir bir kere şüpheyi yok ettin mi sonrasında güven gelir.”

velhasıl kelam film hoştu, güzeldi, vakit geçirmelikti. bu arada çok da beklentiye gidilmemeli çünkü her hamleyi ekran başında tahmin edebilirsiniz. çok da şaşırmazsınız.

benden bu kadar efem 🙂

 

KİLL ME HEAL ME VE HYDE JEKYLL AND ME

Çok ama çok uzun zamandır şöyle güzel bir dizi çıkmadı ki bende eskisi gibi heyecanla bu bloga gelip yazayım. Önce hyun bin in dizisi geliyor diye duydum ve tabi olarak heyecanlandım. hyde jekyll me  dizisini izlemeye başladıktan sonra kill me heal me dizisinden haberim oldu . artık yaşlandık ya kulaklar sağır sultan gibi oldu gelişmelerden çok sonra belki de hiç haberim olmuyor efem.

neyse diziyi duyunca hafiften bir merak sardı beni bir şans vereyim diye açtım biraz bakıp bırakacaktım ki bağımlı oldum 😦 hem de nasıl bağımlı. bu sebepten  ilk önce kill me heal me den bahsetmek istiyorum . bahsedebilirsem tabi. malum bir şeyi sevince elim ayağım dolanıyor ve tek söyleyebildiğim sevdim sevdim çok sevdim oluyor. böyle heyecanla bir şeyleri beklemeyeli anlatmak için çıldırmayalı çok oldu ya özlemişim bu duyguyu .

kill me heal me , yedi farklı kişiliği olan zengin bir adam ile psikatrist bir kızın hikayesi. öncelikle söylemem gereken bu adam nasıl bir oyuncu arkadaş valla kıyaslamak istemiyorum hyun bin e olan bağlılığım malum fakat belirtmesem de olmaz kill me heal me deki oyunculuk göz dolduruyor. öyle severek izliyorum ki her karakterin değişimini çok iyi yansıtıyor üstelik ben sırıtmadıklarını da düşünüyorum. abartı falan da yok hani. karakterleri ayrı sevdim cha do hyun ve shin se gi arasında bocalıyorum. ikisine de hastayım bu yüzden kzın işi zor azizim. cha ya üzülüyorum sonra se gi uyursam yok olurum ölmek istemiyorum dediğinde içim parçalanıyor. tarihe bir not daha dram izlemeyen sevmeyen itinayla kaçınan ben dizi film e çok nadir üzülen ben bu dizi de gözlerim dolu dolu yazık yaw diye söylendim durdum. diziden midir bilmem tabi bu hastalık da beni böyle yapmış olabilir tabi. bu diziden çokça bahsedebilirim ama bu diziyle ilgili yapılacak tek bir şey var izlemek ve sonra giflerinde kaybolmak . adamın her anını her bakışını tekrar tekrar izlemek için tumblr giflerine döneceğim kesin 🙂

gelelim hyde jekyll me dizisine hyun bin oynar da ben izlemez miyim hiç kore dizisine  dönme sebebim hyun oynuyor diyedir. ve bu dizi de diğeri gibi çok kişilikli bir zengin hakkında. yalnız huun un iki karakteri var ve biri soğuk diğeri şeker gibi dünyalar tatlısı iki karakter. dizi diğerine göre daha ağır ilerliyor ve eğlencesi de bir parça düşük kalıyor ama hyun un gamzeli bir gülüşü yeter be matmazel.  o gülüş yok mu o gülüş . hakkını yemeyeyim oyunculuğu da iyi o robin e dönüştüğünde diğerinden ayırmak hiç zor değil fakat karakterinde çok belirgin özellikleri olduğu için bu daha rahat oluyor.

her sene kore de bir tema oluyor bir sene zaman yolculuğu idi ve ben o fikre bayılırım . çok hoştu bu sene de bunu tuttum . bu adamlar bu işi biliyor hem ağlatıp duygusallaştırıyor hem de eğlendirip güldürüyor.

demem o ki hayattan sıkılıp bunaldıysanız açın bir dizi biraz keyiflenirsiniz olur da ağlarsanız da dizidendir o diziden 🙂

burayı se gi , cha do hyun ve robin gifleri ile doldurmadan kaçayım efem .

keyifli zamanlar dilerim  efem , esen kalın 🙂

LATE AUTUMN

Tam da mevsime göre bir film ile karşınızdayım. Eğer film bu kadar hoşuma gitmeseydi beni yaz beni yaz demeseydi , eski günlerdeki gibi soluğu burada almazdım. eskiden her zaman vakit bulduğumdan mıdır nedir yada daha heyecanlı olduğumdan hemen paylaşmak için can atardım. şimdi ise uzun aralardan sonra ancak gelebiliyorum .

evet film mevsime göre sonbahar havası alacaksınız. ben filmi sırf hyun bin i izlemek için açmış olsam da , öncesinde sıkıcı ve fazla durağan olacağını düşünmüş olsam da film beni şaşırtmayı başardı. aslında film yeniden uyarlamaymış. orjinali 1960 yapımı imiş ama ben bunları sonradan öğrendim . iyi ki de hiç bir şey bilmeden izlemişim.

kocasını öldürdüğü için hapis yatan bir kadın annesinin cenazesine gitmek için üç günlüğüne dışarı çıkar. evine giderken de restoran açma hayali için jigololuk yapan hyun bin ile karşılaşır. film genel olarak durağan . konuşma fazla yok. oyunculuklar için söyleyecek söz yok. hyun çok sade ve gösterişsiz bir oyunculuk sergilemiş. öyle dizilerde alıştığımız abartı karakterler abartı mimikler yoktu. ben beğendim . ama filmi bu kadar etkili kılan boğazımı düğümleyen son sahne oldu. işte finali böyle etkileyici olmasa böyle iç acıtmasa belkide bu kadar çok konuşmazdım.
severek izledim . bu günlere veya benim bu günlerdeki psikolojime çok uyan bir film oldu. her şeye rağmen insan sevmekten geri duramıyor galiba.

ne demeli alın elinize bir fincan kahve , sarılın battaniyenize ee yağmurda eşlik ederken yalnız başınıza izlenecek filmlerden biri . keyifli bir sonbahar dileğiyle esen kalın efem .

Bu Harem Başka Harem

böyle uçuk kaçık bir fikir nereden çıktı kimden çıktı bilmem ama uzun zamandır twitter muhabbetinin eksilmez unsurudur harem kurmak . işte bu sohbet konusu mim oldu karşıma çıktı makinocuğum, balance ve madampatapuf  burada, burada ve de burada beni mimlemişler. çok iyi oldu uzun zamandır mim gelmiyordu . bilirsiniz mim leri severim hem bloga uğramak için bahane de oldu lakin bu mim pek zor bir mim ya harem de olsa seç seç bitmiyor . daha doğrusu benim gibi maymun iştahlı birinin birini seçip diğerlerini bırakması mümkün olmuyor 🙂

ben sıralama yapmayacağım 1 , 2 demeyeceğim çünkü hepsini seviyorum ayrı seviyorum 🙂

hadi sıralamaya başlayalım efem

Bi Rain gelsin malum idolüm on parmağında on marifet başarı timsali işte o bir rain 🙂 şebelektir şabalaktır ama ilk keşfim ilk göz ağrısıdır beni bu asya diyarına çeken kişiliktir.

asya diyarından gidelim hyun bin secret garden ile gözümde bambaşka bir yere geldi. yani daha önce o kadar izlememe rağmen bu dizi dönüm noktası oldu artık ona hayran olmayan gözlerle bakamıyorum maalesef. o aykırı beyaz atlı prens gönlümde taht kurdu 🙂

goo jun pyo diye bir tabir var benim dilimde . lee min ho yu bu listeye almamın tek sebebi bu karakterdir. ben bu karaktere vurgunum o yüzden harem kuracaksak goo jun pyo şart 🙂 aslında anime karakterlerinden bir harem kuracaktım ben o daha kolay hem iki türü imkansız bir fikir olduğundan olabilir gibi geldi .

neyse şimdi aklıma gelenlerden bir harem kuruyorum ama sonradan aklıma gelecek kimler var kimbilir. çok zor işmiş bu kaç zamandır resim arıyorum 😦

jensen gelsin . kendisine neden hasta olduğumu anlatmama gerek yoktur heralde olacaksa jensen da olsun kambersiz düğün olmaz dimi ama 🙂

ian olmazsa hiç olmaz aslında vampir günlüklerinden bir harem yapabilirim ian gelsin nicklaus gelsin elijah gelsin tyler gelsin ama stefan gelmesin onu sevmiyorum . stefan bunu duysa depresyona girer kesin winpohu beni hareme almadı diye 🙂

daha genç yıllarıma bir selam çakıyorum ve facunda arana da gelsin diyorum 🙂 pembe dizi mağduru ben bir kontejanı da onlara ayırmazsam olmaz 🙂

bir kontejanda acuşşhi takıntıma gelsin ve alkışlarınızla so ji sub 🙂

bu matthew da yeni gözdem . şu sıralar izlediğim criminal minds etkisinden onu da hareme dahil ediyorum 🙂

melez kategorisinden de biri olmalı . her zaman egosantriğe demişimdir melezse okeydir 🙂  daniell henney diyorum 🙂 çünkü takeshi kaneshiro kok tarafından alınmış bile 🙂

ingiliz kategorisinden  seçim yapamadım arkadaş.Richard Armitage gelsin temsil etsin milletini 🙂

bu harem kurmak çok zormuş baya yordu beni .benden bu kadar mim ‘i henüz yapmamış olan varsa buyursun benden ona gitsin 🙂 ayrıca narsistprenses ‘e gitsin 🙂 kolay gelsin narsist 🙂

Secret Garden MASALIMSI …

Şimdi nerden başlamalı nasıl anlatmalı bilmiyorum .İlk defa bir yazıyı yazarken bu kadar zorlanıyorum.normalde hemen yazar bitiririm o an ne hisediyorsam yazarım .öyle önceden post hazırladığım olmadı ama bu sefer bu diziyi o kadar sevdim ki yanlış bir izlenim bırakmak istemem .ne yazarsam yazayım ifade edemem gibi geliyor.yazılarım hep ortalama olur bu dizi için bu aşmak istiyorum 😀

Secret Garden  gönlümü fet etti .ilk önce ben hyu bin ‘i daha önce  üç dizi de  izledim ama sadece yakışıklı bir eleman olarak şimdi ise kendisine hasta olmuş ,gıpta ile bakan on numara oyunculuk diyen biri olarak bakıyorum .ahhh bir de o kadar zayıflamAsydı neyse 😀

Bu dizi masallardan yararlandığı için daha çok sevdim .masalları hatırlattı ya bana ilk yıldızını aldı .bitmemiş bir  diziye başlayıp finali görmeden yazıyorum ya bu da  ikinci yıldızı 😀

Çok uzattım gelelim konuya kendimi spolier konusunda zorlamayacağım şimdideN söylemesi kusura bakmayın .zaten herkes izledi bu diziyi yok izlemediyseniz de ,siz nerde ne yapıyordunuz  kuzum 😀

başrolünde hyun bin var kim joo won rolünde .kendisi zengin beyaz atlı prensi katogorisinde yer alıyor.zengin ,kendini beğenmiş ,bencil ,huysuz ,gerçekçi ama bir o kadar da şeker .şimdi bu adam zengin diye dünyanın fakir insanlarından bil haber ki yeri geldiğinde bunu çok sert sözlerle kanıtlıyor ama nedense onu sevmekten kendimizi alamıyoruz .bir kere gerçekçi bir karakter  ben bu kızı sevdim aşk herşeyi halleder gözüyle bakmıyor .ilk zamanlar kendi ile bir çelişki yaşıyor .kızın fakir olduğunu ,denk olmadıklarını kızımıza kalbini kıra kıra anlatıyor.her defasında bu ilişki bitecek gözüyle bakıyor.kıza yalan söylemiyor .dürüst ,cinderella değil deniz kızı olacaksın dediğinde tamam dedim bu dizi farklı .normalde bizimde çok sıkıldığımız bir şekilde bu hikaye zengin adamın çelişkilerini taşımazdı .boş sözlerle aşık oldum mücadele ederim ,yok hiç umursamam durumu yoktu.sonrasında da adam gibi sevdiğinde duruma el koymasını bildi.oskaya aşık olamam sanıyordum diye itiraf etmesi çok gzüeldi .ne hisettiğini anladık .kızı düşündüğü sahneler çok güzeldi o tekerlemeye bayıldım . tekerlemeyi bende ezberleyip söylemek istiyorum .yanında yürümesi on numaraydı .o bir hayal ama aynı anda aynı adımları atıyorlardı .sonrasında garibim neden ra im ‘i düşündüğüne anlam veremiyordu en eğlendiğim sahnelerdi .kıza bir bölümde yalan mı söyleyeyim sana evleneceğimizi söyleyip seni kandırayım mı demişti .ne kadar kötü olursa olsun her zaman dürüst olması bu karakteri kurtaran en önemli  özellik .

dizilerde sadece hayal olmasında hoşlanmıyorum .bu dizi hem gerçekliği hem  de masalı bir arada sunuyor.belki de bu yüzden çok sevdim .

başroldeki kızımız gıl ra im ,diğer dizilerin aksine kızımız salak değildi .bıktık böyle kızları izlemekten ama gıl ra im güçlü br karakteri olan zeki  biri .bu yüzden kendisini sevdim ama durmadan özür dilemesi beni gıcık etti .ne bu ya ikide bir özür diliyor.bir de adamı ilk görüşte aşık edecek ne güzelliği vardı diye düşünmekteyim hala 😀

OSKA  canım oska ne sevdim ne sevdim ama ben bu post da durmadan sevdim diyorum .yeter be sıkıldım bu olaydan ama e yapayım adam sevilmeyecek gibi değil .hele hastanede küçük kardeşimi seçerdim dediğinde içimi yağları eridi. oska kim joo won ‘un kuzeni .kendisi bir şarkıcı .çok ünlü .o bir araba alsa joo won galeri  alır, o bir yat alsa joo won yat limanını alır ,aralarında ki ilişkiyi böyle tanımlıyor kendisi ama böyle kuzen ilişkisi herkesin başına o ne sevgi öyle .oska candır can 😀

bir de oskamızın eski aşkı olan bayan var .onu da takdir ettim doğrusu .bence oska ile çok yakışıyorlar.kadını sevdim doğrusu .bir de bu kadar ayrı kalmasalarmış keşkem .

şimdi dizimiz bir yanlışlık sonucu gıl ra im ile joo won ‘un tanışması ile başlar .kızımız bir dublör ve oska hayranı ayrıca yönetmenimizde kızımıza hayran. joo won ra im ‘i oska dan kıskanır ve hep onları ayrı tutmaya çalışır . bu sahneler çok güzeldi .kıskanç ne olcak 😀

Yine tesadüf sonucu raim ve joo won gizli bir yere giderler .ormandaki bu gizli yerde bir restoran vardır ve restorandan aldıkları içkileri içince bizimkiler beden değiştirir .sabah ra im joo won ‘un bedeninde ,oska ile aynı yatak da uyanır seyreyle cümbüşü. joo won  ‘un da kadın bedeninde uyanınca çılgına döner.sonrası bu duruma çözüm aramak ve işleri karıştırmamaya çalışmakla geçer .neyse ki çok uzun sürmedi bu olaylar .dozunda kaldı yoksa sıkıcı olabilirdi.

dizinin bir çok repliğine bayıldım .hele joo won ‘un repliklerine .ama sadece bir iki tanesini paylaşacağım 😦

Alice Harikalar Diyarı Sendromu:
Bu bir akıl hastalığı.
Bir dürbünün yanlış tarafından bakıyormuşsun gibi.
Bir peri masalında yaşıyormuşsun gibi.
İlginç ve acı veren bir sendrom.
Bu sendroma yakalandığıma eminim.
Yoksa neden bu sıradan kızla yaşadığım her an masal gibi geliyor!

Kim Joo Won’un Gil Ra IM’i izlerken sarfettiği sözler.

”-Rüyanda… seni bu kadar rahatsız eden nedir?
-Rüyalarımda… sen varsın.
-Rüyalarında bile… benimleyken mutsuz musun?
-Öyle olsa bile…Gel.
Yarın da.
Öbürgün de. ”

bir de kız cinderalla mı olacağım dediğinde ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,hayır deniz kızı olacaksın ve zamanı gelince bir su kabarcığına dönüşeceksin dedi ya çok güzel bir replikti

bu dizide oo kadar güzel bir sürü replik vardı ki düşündürücü bir sürü söz .hyu bin ‘in eşofmanlarından bahsetmesem olmaz hepsine bayıldım .bu kadar mı yakışır ya bende istiyorum bende banane .kıza  etiketi göstermek için az uğraşmadı.bunlar teker teker italya da işlendi .zavallım kimse anlamadı pahalı olduğunu 😀  ayrıca avukatımla mı tanışmak istiyorsun ,ben aslında böyle şeyler sormam ile başlayan cümleleri  bir de çok para kazanıyorum gibi sözleri  joo won ‘un kişiliğini çok güzel ortaya koyuyor.çok iyi işlenmiş bir hikaye olmuş .sadece beden değiştirmeleri değil diğer unsurlar bu diziyi iyi yapmış .klişe bir konudan bir aşk dizisi çıkmış .çok da iyi olmuş .unuttuğum bir çok şey olabilir çünkü her şeyi anlatmak istiyorum .sırta taşıma klasiğini de aşıp joo won kıza neden sırtım da taşıyayım kucaklarım ki yüzünü görebileyim dedi 😀

AHHH AHHHHH daha neler var neler ama neyse hatırladıkça yazarım artık .tutamam içimde ben bunu 😀

postu dizi bitmeden yazmıştım ama yayınlamak dizinin finalini izledikten sonra oldu .finalide gördüm 😀 Çok güzel bir son olmuş batırmamışlar sonunu ki en çok bundan korkuyordum koreliler son konusunda pek iyi bir geçmişe sahip değil .ama bu dizi için yerinde bir final oldu .

dizinin ostlarına bayıldım .şuan hyun bin that man şarkısnı dinliyorum .tekerleme bir bu şarkı iki 😀

Bir de kim joo won ‘un top oynadığı sahne beni yerlere yatırdı .bende toptan kaçtığımı sanırdım bu eleman bunu bile on numara şekilde beceriyor 😀

masal gibiydi tadı damağımda kaldı neden bitti ki 😦