Il Mare … iki satır … bir yalnızlık

aslında kore sinemasından çok film izlememe rağmen hala en önemli filmleri izlememiş olduğumun farkına vararak bu filmi izledim.böyle ender senaryoların sonradan çakması olduğunu öğrenince merak edip onları da izliyorum.bu yüzden göl evini indirmiştim ama ben daha izleyemeden bilgisayarım bozuldu.göl evini izleyemediğim için bir kıyaslama yazısı olmayacak.

ben orjinal senaryoları çok seviyorum .bu filmde bu yüzden ender bir yapım .evet sonu itibari ile değişik gelse de ki göl evinde bu son daha iyi diye duydum.o manzara , o güzelim ev bu filmlerde ki evler zaten beni kıskançlıktan çatlatacak ,o oyuncular ,dingin ama sıkmayan havası filmin diğer artıları.

ıl mare adı verilen evde yaşamış iki kişinin mektuplaşmaları ile başlıyor film.bayan oyuncu evden taşınmadan önce mektupları eline ulaşsın diye evde oturacak olan kişiye bir not yazar ve posta kutusuna atar.mektuplarını kendisine iletmesi için bir adres bırakmıştır.evde kalan adamla kız mektuplaşır ama işin ilginç yanı  bunlar farklı zamanlarda yaşamaktadırlar.birbirlerini hiç görmeden birbirlerine bağlanırlar.insan birini görmeden onu sevebilir mi*? belki  ne dersiniz ?bir başına yaşayan adamın tek başına bir şeyler yapması top falan oynaması o yalnızlığı içime işledi ki kız içinde aynı durum söz konusu o da yalnız  biri.

mektuplu filmleri izledikçe bende özlem duyuyorum .mektup almak bir başkaydı be .posta kutusuna gidip gelmelerini anlıyorum o yüzden 🙂

posta kutusu da çok güzel öyle işlemeli falan aynı cennetin postacısında ki gibi .adamlar özeniyor be .amerikan yapımında ki posta kutusunu gördüm de çok saçma olmuş ne kadar basit bir şey .daha filmi izlemeden eleştirmeye hazırım aha 🙂

başrolde ki erkek oyuncuya bittim.ben olsam onu hiç üzmezdim 🙂  bayan oyuncunun da o kadar filmini izledim ki artık bir şey söylemiyorum herkes en az bir filmini izlemiştir heralde 🙂 ve en sevdiğim kısım buluşma için birini 2 yıl beklemek bu nasıl bir şeydir .filmi sevdim ,değişik senaryosunu sevdim ,kısaca her şeyi sevdim.spoiler vermek istemiyorum ama bunu yapmadan da anlatamayacağım o yüzden siz gidin izleyin diyorum.